Gün: 16 Haziran 2019
küçük adam dağa kaçtıki ellerim aynı onunkilere benzerdiBabam’aLeblebi Tozu Sanki çok, çok uzun zaman önceydi. Sonraya dair izler yok değildi. Cenazeyi önümüzden taşırlarken leblebi tozu yiyordum, ağzım gibi küçük bir kaşıkla. Az daha boğuluyordum, boğulup ölüyordum. Leblebi tozu kadar yakındı ölüm demek ki. İlk o zaman hissetmiştim…Bir erkekte olabilecek en narin eller ondaydı. Sırtıma hafifçe vurup kurtarmıştı boğulmaktan. O sırada cenaze de önümüzden geçip gitmişti. İlk o zaman hissetmiştim, O’nun ölümü benden uzak tuttuğunu, O varken bana hiçbir şey olmayacağını. O’nun öleceği ise hiç aklıma gelmemişti. İnsanın babası ölür müydü? Belki, ama benimki değil.O’nu yolcu ederken leblebi tozu yemediğim halde, boğazımda aynı boğulma hissi vardı. İşte o zaman artık sırtıma vuracak bir elin kalmadığını düşündüm. Tabutunun altına doğru verdim sırtımı. Aynı narin dokunuşla nefes aldım yine. Bu, O’nun bana son dokunuşuydu.Babası yoksa leblebi tozu yememeli insan…Muallakta, Arafta ve Düşlerde, cem mumcu (instagram)